7 Haziran 2008 Cumartesi

HANGİSİ DOĞRU SÖYLÜYOR? ‘KİME İNANALIM?’

Telekulak sorunu halen gündemdeki yerini koruyor. Bir kısım güçlerin yaptıkları Dinlemeler, Türk Ulusu’nda kuşkuyla karşılandı. Hükümet kanadından yapılan açıklamalar ise, Kamuoyu’nu tatmin etmedi. Bu da; haklı olarak tedirginliğin daha da artmasına yol açtı.
Geçen hafta;
-Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün izlendiğini açıklaması üzerindeki tartışmalar sürerken; CHP Genel sekreteri Önder Sav’ın da dinlendiği iddiasının ortaya atıldığını,
-Dinlemeyi hiç kimse üzerine almazken; Önder Sav’ın dinlendiği iddiası konusundaki garip açıklamaların gülünç nitelikte olduğunu,
-Emniyet Teşkilatı’nın dinlemeyle ilgisinin bulunmadığını açıkladığını,
-Hükümet göre olayın; ‘Önder Sav, Vakit Gazetesi’yle yaptığı konuşmanın ardından telefonunu kapatmayı unutmuş…’ açıklamasındaki gibi olduğunun kamuoyuna aktarıldığını,
-Bu iddiayı da ispatlarcasına Türk Telekom’dan alınan fatura ayrıntısı olduğunun söylendiğini,
-Önder Sav’ın da; ‘Telekom’un ellerinde olduğunu, istedikleri gibi ayrıntılı fatura çıkarabileceklerini…’ dile getirdiğini,
yazmıştım…


* * *

Hafta sonunda, gazetelerde Emniyet’ten gelen yeni açıklamalar vardı. Emniyet, ‘Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler nedeniyle ve muhtemel terör faaliyetleri olabilir…’ gerekçesiyle Mahkeme’den dinleme izni aldığını ve bunu da gerçekleştirdiğini açıkladı.
Açıklama, olanların üzerine ‘Tüy Dikmek’ ten farksızdı. Çünkü, Hükümet kanadından yapılan, ‘…Telefon Açık Kalmış…’ açıklaması tutarlı bulunmamış, hatta ‘Gülünç’ olarak nitelendirilmişti.
Emniyet’ten gelen açıklamanın ardından, CHP’nin ve dolaysıyla da Önder Sav’ın eli kuvvetlenmiş oldu. Yeni açıklamalar birbirini izledi. Adeta açıklama savaşları yaşandı dersem, abartmış sayılmam…
CHP kanadından gelen açıklamaların birinde özetle, ‘…Telekom’un verdiği ayrıntılı faturaya itibar etmediklerini ve durumu Savcılığa intikal ettirerek, Savcılık’tan gelen Belge’yi de kamuoyu ile paylaşacakları…’ söyleniyordu.

* * *

Görüldüğü gibi; AKP ve Zihniyeti hükümeti, bir kez daha, işi eline-yüzüne bulaştırdı. Dinleme olayını tam lehine çevirmiş ve ana muhalefet partisini köşeye sıkıştırmış durumda iken; önce Emniyet’ten gelen açıklamanın, sonra da Türk Telekom’dan aldıkları söylenilen uyduruk fatura ayrıntısının kurbanı oldu dersem yanlış olmaz.
Burada bir hususu daha belirtmeliyim:
-Türk Telekom, sabit telefon hizmeti verdiğine göre; buradan alınmış ayrıntılı faturayı belge olarak nasıl gösterilebiliyor?
-İddia olunan dinleme cep telefonuyla yapılmamış mıydı?
-Yapılan ilk açıklamaya göre; konuşma Avea Şebekesi’nden gerçekleştirilmemiş miydi?
-Türk Telekom, Avea’nın büyük hissedarı olduğu için mi ayrıntılı fatura verebilmişti?

-Son gelen bilgilere göre de; konuşma Turkcell Şebekesi’nden yapılmış. Bu doğru mu?
Hükümet’in, diğer konuların tamamında olduğu gibi; bu konuda da, inandırıcılıktan uzak, abuk-subuk açıklamalarda bulunduğu, dolaysıyla da güven kaybettiği, anlattıklarına yandaşlarından ve çanağından beslenenlerden başka kimseyi inandıramadığı gün gibi ortada.
Ne kadar acı bir durum!
Türk Ulusu, kendisini yönetmekte olan hükümete güvenmediğini açıkça söylüyor. AKP ve Zihniyeti iktidarı açısından içinden çıkılmaz bir durum… Ama, onlar herhalde böylesi durumlara alışık olmalı…

* * *

Dinlemenin kesinlikle yapıldığı iddia ediliyor. Toplum bu konuda çok tedirgin. Ancak kimin ve neden dinlediği resmi olarak belirlenebilmiş değil. Herhalde, CHP’nin Savcılık’tan almayı umut ettiğini söylediği Belge, olay üzerindeki esrar perdesini biraz daha kaldırabilecek…
Bu hususları yazarken; CHP veya Önder Sav’ı savunma durumunda veya niyetinde değilim. Böyle bir amacım da yok.
Ancak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak güven içinde ve huzurlu yaşama hakkımı istiyorum. Birilerinin iktidar hırsı yüzünden ve de başarısızlıklarının üzerine örtmek amacıyla hukuk dışı yollara yöneliyor olduğu şeklindeki iddialar, herkesleri olduğu gibi, beni de tedirgin ediyor.
Konunun uzmanları, telefon santralarından istenilen türden ayrıntılı fatura çıkarmanın mümkün olduğunu söylemeleri, işin başka ilginç bir noktası…
Bunun üzerine daha fazla konuşmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
Bekleyip, sonucu hep birlikte görecek ve AKP ve Zihniyeti iktidarının mı, yoksa ana muhalefet partisinin mi doğru söylediğini öğrenebileceğiz…

CENGİZ ÖNAL ‘TARAKÇIOĞLU’
www.cengizonaltarakcioglu.com
www.cengizonaltarakcioglu.blogspot.com
conal@ulusgazetesi.com
cengizonal.tarakcioglu@gmail.com

Hiç yorum yok: