Hatırlanacağı üzere, Türk Telekom’un %55’lik hissesi özelleştirilme adı altında ve dolambaçlı yollardan Lübnan’lı Oger Telekom adlı bir şirket aracılığı ile Arap Sermayesi’ne, adeta, sunulmuştu. Bunun karşılığında da 6 milyar 550 milyon dolar para alınabilmişti. Bu şirketin Arap Sermayesi tarafından öne çıkarıldığı bilinmektedir…
Adı geçen şirket, hemen kolları sıvamış ve Telekom’un tarifelerinde ileri-geri oynamalarla, ödediği paranın büyük kısmını kısa bir sürede geri almıştı. Ayrıca, Telekom’un kuruluşu ve büyük ortağı olduğu GSM şirketi AVEA’dan İtalyanlar da çekilince; bu şirketin %80 civarındaki bölümü de Oger’in eline geçmiş oldu.
MAL SAHİBİNE GEÇİYOR
Oger Telekom, Türk Telekom’un, elinde bulundurduğu %55’lik hissesinin %35’ini, Arap Semayesi’nin öne çıkan isimlerinden Suudi Telekom’a, Nisan-2008’de, hemen hemen aldığı fiyatın iki katı gibi bir rakama sattı.
Lübnan’lı şirketin, Telekom’u 6,5 milyar dolara aldığında; Türk Telekom’un toplam değeri yaklaşık 12 milyar dolar olarak ifade ediliyordu. Ancak, Oger’in, hissesinin %35’ini Suudi Telekom’a sattığı fiyatı esas aldığımızda; Türk Telekom’un toplam fiyatı yaklaşık 22 milyar dolar olarak karşımıza çıkıyor.
Yani, Oger Telekom, 2,5 yıl gibi bir sürede karını ikiye katlamıştı. Bu, dünya ölçeğinde ve Telekomünikasyon Sektörü için inanılmaz derecede yüksek bir miktar olarak kabul edilir.
Türk Telekom’un, dünya medyası önünde ve dolambaçlı yollarla, Şeriatçı Sermayeye peşkeş çekildiğinde, göstermelik olarak düzenlenmiş 6 milyar 550 milyon dolarlık çeki eline aldığında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın yüzü görülmeğe değerdi. Gülümsemekten neredeyse yüzünün şekli değişmişti. Bir göbek atmadığı kalmıştı…
Satışın ana hedefinin, Cumhuriyet’in En önemli Kazanımları’ndan olan kuruluşlarımızın şeriatçı sermayenin eline geçmesini sağlamaktı. Bunu söyleyip, yazdığımda; bana kızdıklarını hissettirenler, gereksiz yere ve yersiz bir şekilde Arap alemine yüklendiğimi ima etmeye çalışanların, herhalde bugün söyleyecekleri sözler olmalı…
TEZGAH HENÜZ TAMAMLANMADI
AKP ve Zihniyeti iktidarının Türk Telekom gibi bir kuruluşu böylesine peşkeş çekmesinin etkisi azalmadan, konu hakkındaki eleştiriler dinmeden ve satıştan alınan paranın da ciddi bir hayrı görülmeden; Türk Telekom’un önemli bir kısmının şeriat sermayesinin eline geçmesi elbette hepimiz derinden üzmektedir.
Daha bu üzüntünün acısı geçmeden, piyasa yeni bir haberle sarsıldı. Türk Telekom’un, devletin elindeki %45’lik hissesinin bir kısmı Halka Arz yöntemiyle satılacakmış.
Olayı biraz derinlemesine araştırdığımızda; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı çalışmaya ulaşıldı.
Edinilen bilgilere göre; Türk Telekom’un devletin elinde bulunan %45’lik hissesinin %17.25’inin Halka Arz edilmek üzere olduğu gerçeği çıktı karşımıza.
Tezgahın henüz tamamlanmamış boyutları yavaş yavaş görünmeye başladı.
İki farklı hususu görebildik:
Birincisi, Kamu’nun elindeki hissenin %17.25’inin, yasalar gereği, %35’inin Telekom ve PTT çalışanlarına satılması zorunluluğu olduğu, ancak geriye kalan %65’lik hissenin de yabancı yatırımcılara satılacağının planlandığıdır.
Kimdir bu yabancı yatırımcılar?
Hiç kimsenin bildiği yok!
Yerli yatırımcıların yurtdışında kurdukları paravan firmalar mıdır?
Yoksa, Şeriatçı Sermaye’nin adamları mı?
Bu ve bunun gibi sorulara henüz cevap bulunamadı…
İkincisi ise; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın Halka Arz konusunda belirlediği fiyattır. Kısa bir süre önce Oger Telekom, Türk Telekom’un tamamı için belirlenen yaklaşık 22 milyar dolar üzerinden hisselerini satmıştır.
Şimdi sıkı durun: Özelleştirme İdaresi’nin belirlediği fiyatlara göre Türk Telekom’un toplam değeri 13.5 milyar dolar olarak belirlenmektedir.
Bu hesaplamayı her kim yaptıysa; kasıtlı bir hesaplama olduğunu gizleyememiş… Çünkü bir aylık bir süre ile Lübnanlı Şirket’in belirlediği toplam fiyat 22 milyar dolar, Başında Metin Kilci’nin bulunduğu Özelleştirme İdaresi’nin belirlediği fiyat ise 13.5 milyar dolar…
Tezgah olabildiğince iyi kurgulanmış.
Siyasi iktidarın eş, dost, akraba, çoluk-çocuk ve yandaş kollamalarına yaklaşık 6 yıldır nispeten alışıldıydı. Artık pastadan alınacak paylara yabancılar da gözünü diktiler. Hükümet de buna adeta çanak tutuyor!
Sizce bu kıyaklar kimin için yapılıyor dersiniz?
MİLLİ İRADE ÜLKEYİ SATMAZ!
RTE’nin her sıkıştığında söylediği söz; ‘Bizi Milli İrade Meclis’e getirdi…’ şeklindedir.
22 Temmuz seçimlerinde alınan %47’lik oy oranına göre RTE’nin değerlendirmesi böyle.
Her ne kadar seçimler üzerindeki, ‘AKP ve Zihniyeti’nin, oyların sayımı esnasında, bilgisayardaki bir program vasıtasıyla, her seçim bölgesinde %25 hazır oyla sayıma girdiği ve daha bir çok sinsi hilenin yapıldığı…’ şeklindeki iddialar gündemdeki yerini koruyor olmasına karşın, 35 milyon civarındaki oyun 16,5 milyonunun AKP ve Zihniyeti'ne verilmiş gibi gözükmesi; Milli İrade’nin AKP ve Zihniyeti’ni iktidara taşıdığı şeklinde asla yorumlanamaz.
RTE, burada ya ciddi derecede eksik bilgiyle yanıltılıyor, ya da kasdi bir davranış söz konusudur…
Diyelim ki; Milli İrade AKP ve Zihniyeti’ni iktidara taşımıştır. O halde şunu sormak isteriz:
Milli İrade, Ülke’nin satılmasına izin verir mi?
Özelleştirme adı altında, Cumhuriyet Dönemi’nin en gözde kuruluşlarının, Şeriatçı Sermaye başta olmak üzere Emperyalist sermayeye peşkeş çekilmesine göz yumar mı?
Asla!
CENGİZ ÖNAL ‘TARAKÇIOĞLU’
conal@ulusgazetesi.com
cengizonal.tarakcioglu@gmail.com
14 Mayıs 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder