24 Nisan 2008 Perşembe

BİR İHANETLE Mİ YÜZYÜZEYİZ?

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi(AKPM), AKP’nin kapatılmasına ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi’nde açılmış davayla ilgili olarak, AKP ve Zihniyeti’nden gelen talep iddiasıyla, 21 üyenin imzaladığı bir bildiri yayınladı.
Söz konusu bildiride; Yargı’nın Bağımsızlığı konusu öne çıkarılıyor gibi gözükmekle birlikte; örgütlenme ve ifade özgürlü konularına da, net ifadelerle değinildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi işaret edilerek, ‘Türk Yargısı’nın, parti kapatma ve siyasi yasaklar konusuyla ilgili kararlarında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM)’nin, geçmişte vermiş olduğu bazı kararlara dikkat edilmesi gerektiği…’ hususlarına dikkat çekildi.
Durduk yerde nereden çıktı bu AKPM?
AB’nin, bugüne değin, buralarda dört dolaşan kuçu kuçuları yetmedi de bir de bununla mı uğraşacağız?
Bu konu onları niye ilgilendiriyorsa? Hadlerine mi düşmüş ki; Türkiye’deki Yüce Divan’a intikal etmiş bir konu hakkında bildiri yayınlamak?
Ama elin ağzı torba değil ki; ipini çekiştiriverip de büzdürüveresin… Bu türden densizliklerde, hükümetler ve dolaysıyla da Dışişleri Bakanlıkları devreye girer. Densizlere de ağzının payını verir.
Bu düşünceler içinde olay hakkında kafa yorarken; biraz araştırınca kazın ayağının hiç de sanıldığı gibi olmadığı ortaya çıktı.
AKPM Başkanı Luiz Maria De Puig, bildiri konusundaki bir soruya verdiği cevapta;
‘Bu seferki fark, bu bildiriyi yayınlamamız için bize talepte bulunulmuş olmasıdır. Bu talep, AKPM’deki Türk Heyeti’nden geldi. Hatta Heyet’e göre, Türk Parlamento Başkanı bizi Ankara’ya davet edecekmiş. Çünkü dava sadece bir siyasi partiyle ilgili değilmiş. Başka partiler hakkında da dava açılmış. Ancak, o partililerden bize gelen herhangi bir talep de olmamıştır.’ demez mi?
AKPM’DE 12 TÜRK MİLLETVEKİLİ
Türkiye’nin, AKPM’de 12 milletvekili var. Bunların; 8’i AKP ve Zihniyeti, 2’si CHP’li ve diğer 2’si de MHP’li.
CHP ve MHP’li milletvekilleri olay hakkında konuştular ve AKPM Başkanı De Puig’in bahsettiği talepte bulunmadıklarını açıkladılar. AKP ve Zihniyeti milletvekillerinden henüz ses çıkmadı.
Doğrusunu isterseniz ses çıkabileceğini de pek sanmıyoruz. Yada ses çıkarsa; kuvvetle muhtemel, kendilerinin böyle bir talepte bulunmadıklarını söyleyip, AKPM Başkanı’nı yalanlayacaklar.
Beklenen açıklama RTE’den geldi ve açıklamada; AKP ve Zihniyeti’nden böyle bir talepte bulunulduğu şeklindeki ifadeler yalanlanarak, suç isnadında bulunanların bunu ispatlaması gerektiği vurgulandı. RTE, ‘Buradaki hadise, bizim, ne yazık ki Türkiye’de alışageldiğimiz bir iktidar-muhalefet mücadelesinin, bilinen ve tanıdık gayretlerinin, Avrupa’ya yansıtılmaya çalışılan bir çabasıdır’ dedi.
Açıklamanın tatmin edici nitelikten uzak ve yalanlama şeklinde olacağını söylemiştik. Her zaman, daha doğrusu sıkıştıklarında iktidarların genellikle başvurduğu yöntem…
Ancak şunu söylemeden de duramayacağız:
Durduk yerde, bayram değil, seyran hiç değil, AKPM Başkanı, Türkiye’deki bir parti kapatma davası konusunda neden bir açıklamada bulunsun?
Bu konu, Ali Babacan İsveç’te ve aynı ortamda bulunduğu sırada, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in, AKP’nin kapatılması konusundaki ve Yargı’ya müdahale anlamına gelen açıklamasına çok benziyor. Hatta hatırlayacağınız gibi; Babacan, hemen yanında konuşan O. Rehn’e tepkisiz kalmış ve kılını dahi kıpırdatmamıştı… Üstelik, kulaklarımıza kadar ulaştığı kadarıyla; O. Rehn’in açıklamasının, Ali babacan tarafından dikte ettirildiği yolunda fısıltıların olduğu halen güncelliğini koruyor...
İŞBİRLİKÇİLİK DEĞİL Mİ?
Bugüne değin AB şarlatanlarının ihanetlerini görmüş ve de yazmıştık. Ancak, Ali Babacan’ın İsveç seyahati esnasında olanlar ile AKPM Başkanı De Puig’in anlattıklarını duyunca şaşırmamak elde değil.
Böylesi olaylar, tarihin derinliklerine sürüklenmiş olan Damat Ferit hükümetleri zamanında bile olmamıştı dersek abartmış sayılmayız. Çünkü, İstanbul işgal altında iken; sayısız denecek kadar çok ihanet ve vatan hainliği yaşandığını tarihten öğreniyoruz.
Ama, 85 yıldır Cumhuriyet İdaresi ile yönetiliyoruz. Jurnalciliğin geçmişte bırakıldığı inancımızı koruyorduk. Ancak, son gelişmeleri görünce;
‘Bir İhanetle mi Yüz yüze miyiz?’ diye sormadan da edemiyoruz…
İNANDIRICI OLAMIYORLAR
AKP’nin kapatma davasının, başta RTE olmak üzere, bütün yol ve dava arkadaşlarında şok etkisi yarattığını geçmişte yazmıştık. Hatta, AKP ve Zihniyeti kurmaylarınca, Yargı mensuplarına yönelik ve eleştiriden ziyade incitici mahiyetteki sözleri içeren, ileri-geri konuşmaların olduğunu da sizlere sunmuştuk.
Yargıtay Başkanı’nın da bu açıklamaların ardından oldukça sert ifadelerle bir başka açıklaması olmuştu… Hatta olayın soruşturulabileceği mesajı dahi verilmişti…
Buradan şurayı işaret etmek istiyoruz:
RTE ve dava arkadaşları, akıllarınca tedbirli davranmaya çalışıyorlar. Kendileri sözüm ona konuşmuyor veya dikkatli sözler sarf ediyor, ama AB’nin şarlatanlarını öttürerek, Anayasa Mahkemesi üzerinde etkili olmaya gayret ediyorlar. En azından, son gelişmelerden kamuoyunun edindiği izlenim bu…
Ancak, bu tür ayak oyunlarından ve doğulu kurnazlığından artık vazgeçilmelidir. Söz söylemekten korkuyorsanız; hareketlerinize ve açıklamalarınıza dikkat edeceksiniz.
Takiyye yaparak paçanızı kurtarmanız mümkün değil. Olamaz da! Suç işlediyseniz cezanızı çekeceksiniz. Eğer suç bulunmasına karşın ceza çekmem deniyorsa; işte bu mümkün değil!
Çünkü, Türkiye, Hukukun Üstünlüğü İlkesi ile yönetilen bir Cumhuriyet’tir. Bunu siz ve zihniyetinizin iktidarda bulunması asla değiştiremez.
Boşuna çaba sarf etmeyin. Kımıldadıkça batıyor, inandırıcılıktan daha da uzaklaşıyorsunuz!
AKP ve Zihniyeti iktidarının sanal parıltıları bitti. Türk Ulusu sizin ne olduğunuzun ve ülkeyi de nereye götürmeye çalıştığınızın bilincinde.
Bu münasebetle; Milletimiz, size güvenmiyor ve böyle giderse de; asla güvenmemeye devam edecek!
CENGİZ ÖNAL ‘TARAKÇIOĞLU’
conal@ulusgazetesi.com
cengizonal.tarakcioglu@gmail.com

Hiç yorum yok: